24 Aralık 2009 Perşembe

‘Hund Mässa’/Köpek Fuarı Stockholm; İkinci yazı

Değerli İzleyici,

Geçen hafta beklenilmedik bir anda Stockholm kanallarındaki gezimizi ‘kennel fuarı’ görevi ortaya çıkınca yarım bırakıp fuara koştuğumuzu söyledik. Bu konu nasıl böyle hızla öne geçti, diye bir tümceyi de vardı. Mälar Kanalı’nda kuğularımızdan birisini bulduk. Olay şu izi sürdü ve gelişti. Şöyle oldu tam o sıra telefon çalmaya başladı. Karşı tarafla şu konuşma geçti aramızda;

“Alo neredesiniz?, Hangi bölgedesiniz şu anda?” “Stockholm, Mälar Kanalı kenarındayız, kuğumuzu bulduk da!

“Mälar Kanalı! kuğular! Su an İskandinavya büyük ‘Hund Mässa’ şovunu izlemeliydiniz bana göre. Unuttunuz! Yirmi dakika sonra oradan bana görüntülü yayın yapıyorsunuz! Okay! God Bay!”

Çat telefon kapandı. ‘Kim bu bayan diye sordum Feryal Hanım’a.

“NİS Media’nın direktörü, Bayan L. Kay. Haber beklediğini söyledim! Cins köpekleri var. Birisi de Mundo; son ayrılışımızda öleceğini biliyorduk ve ikimiz de hüngür hüngür ağlamıştık, Washington’da havalimanına gitmeden önce.. Hatta uçağa yetişemedik Mundo geri dönüşümüzde bizi sevinç çığlıklarıyla karşılamıştı...”

Sözü uzatmayalım. İşte böyle! 'Kennel/Hund Fuarı' görevi ortaya çıktı. Güneşli günü bırakıp fuara koştuk. İyi de oldu!

Evet! Orada bizleri daha büyük şaşkınlık beklemekteymiş meğer! Bu konuya yabancıyız. Yarışlarda bizim içinden çıkamayacağımız şeyler oldu. Bizi yanıltan şu, bu, faktörler bir yana, yıllarını bu konuya ömür veren uzmanlar da şaşırmış olmalılar. Belleğimde kalan ögeleri sonunda sıralamak üzere mikrofonu blog editörümüz Feryal Hanım’a bırakıyorum.

Değerli İzleyiciler,
Öncelikle elemelerin yapıldığı C Salonuna uğradık. Bu büyük salonda kimi dinlenen, kimi üşümüş, kimi etraftan biraz ilgi görmek için kuyruk sallayan, irili ufaklı pek çok köpek gördük.

Bu salondaki seçmelerin de oldukça heyecan verici olduğunu gözlemledik. Birincilerinin zorlu eleme yarışlardan geçerek hazırlık yaptıklarını anladık.

Yine büyük salondayız. Tüm dünyadan 7000 köpeğin farklı kategorilerde katıldığı, ön elemelerin ardından seçilmiş olan köpekler arasındaki final yarışmaları başladı. Tam 10 ayrı dalda final oldu... Önce orta hakem anons ediliyor ve müzik eşliğinde aydınlanarak aralanan perdenin arasından hakem bir star gibi salona giriyor.

Birbirinden bakımlı ve terbiyeli köpekler sürücülerin yanında salonu turlayıp yerlerinde duruyorlar. Köpeklerin hiçbirinde saldırganlık ya da aşırılık görülmüyor. Sürücüler tasmaları öyle usturuplu tutuyorlar ki, köpekler kıpırdamadan öylece duruyorlar. Farklı traş olanlar son derece gösterişli, tüyü olmayanlar da sade ve gösterişli. Hepsinin gözleri sürücülerin el hareketinde.

Yarışma sırasında ipin ucunu kaçıran ve kaçırmayan yarışmacılar vardı. Örneğin bir Chow Chow (Çin Aslanı) cinsi köpek bakıcısının sözünü filan dinlemeyi bıraktı neredeyse salonda kendi başına koşmaya başlayacaktı, aklı fikri bakıcının vereceği yemekte, iştahı iyice açılmıştı anlaşılan kimseyi dinlemiyordu. Gerek sahibi gerek hakem ve gerekse izleyiciler bu durumu kahkahalarla izlediler.

Oysa diğer köpekler sürücülerin önünde sanki heykel gibi duruyor. Bazıları oldukça yorgun görünüyorlardı. Hele bir terrier cinsi yarışmacı tam da hakemin önünde küçük bir şov yapacakken kendini bırakıverdi, yani küçüğünü kaçırdı. Sahibi kıpkırmızı kesildi ama köpek demek ki zor durumdaydı. Hakem ise olur böyle şeyler der gibi yarışmacıyı yerine yönlendirdi. Siz danseden köpek gördünüz mü, diye sormuştum. İşte en altta, bu fuarın şov birincisinin videosu. Öteki konuları erteliyor, sözü Tekin Bey'e bırakıyorum.
Değerli İzleyici,
Feryal Hanım’ın verdiği bilgiler şu anda yeterli. Bir açıdan yarışmanın karmaşasını çok iyi anlattı. İki ek düşerek önceki izlenimlerime bir yineliyorum; BEŞ ana grupta toplanabilir bana göre konu.

BİR; hero köpekler, madalya alanlarını ve nedenlerini sunduk. İKİ; danseden köpekler, bunlar en çok alkış alanlar oldu ve Feryal Hanım çok iyi çekimler yaptı her iki gün, birisini de bugün aşağıda sunuyoruz, tıklamayı unutmayın. ÜÇ; Amerikalı yazar Jack London’un (1876 1926) edebiyat alanında klasik düzeye çıkardığı köpeklerinin yitirdiği yarışlar. Bize göre sahneden atıldılar. İlk beş sıraya bile giremediler daha ilk gün bile iki gün boyunca onları hiç göremedik. Jack London’un kemikleri sızlamıştır. DÖRT; C Salonunda yarışlara giren ‘junior’ ya da genç köpeklerin bir yıl sonra daha üst bir düzeyde sahne almaları için kıran kırana süren rekabetçi arena. BEŞ; Feryal Hanım’ın dikkatinden kaçmayan konu, Sivas Kangalları, buraya neden gelmediler?

Aşağıda videoyu tıklayın! Daha sonra başka bir sunumla buradayız.
Sevgi, içtenlik...

Feryal-Tekin SonMez
Stockholm, 24 Aralık 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder